© WWW.CILTUZMANI.COM Copyright © 2007
[ciltuzmani.com]. All rights reserved
Uzmanından en tarafsız kaynak.
Psoriasis
Psoriasis (sedef hastalığı) farklı biçimlerde ortaya
çıkabilen, tekrarlayıcı, kronik bir deri hastalığıdır.
Tipik formlarında kızarık bir deri alanı üzeri sedef
rengi pullarla kaplıdır. Derinin üst katmanı
epidermis aşırı derecede büyümekte,
kalınlaşmaktadır. Psoriasisin nedenleri tamamen
anlaşılmamıştır ama tıbbi araştırmacılar bunun
immun sistemle ilgili olduğunu düşünmektedir.
Hepimizin vücudunda bulunan T hücreleri bizi bakteri
ve virüs saldırılarından korur. Ancak psoriasis
hastalığında bizim T hücreleri kendi cilt hücrelerine
saldırır. Vücut daha fazla deri hücresi üreterek buna
cevap verir. Deri hücrelerinin bu hızlı üretimi derinin
normal yenilenme sürecini bozar. Normal deri hücreleri
21-28 günde olgunlaşırken psoriasisde hücreler 2-3
günde olgunlaşmaya başlar. Bu nedenle eski deri
dökülmeden yenileri oluşur. Ölü ve canlı hücreler gözle
görülebilecek şekilde birikmeye başlar. Sonunda deride
oluşan kırmızı yamalar gümüş renkli kabuklarla
kaplanır. Deri kuru, kızarık, net bir sınırı vardır, pullar
kazındığında zemininde küçük kanayan noktacıklar
ortaya çıkar. Daha çok gövde, dirsek, diz , kafa
derisinde, derinin kat yerlerinde yerleşmişlerdir.
Psoriasis bulaşıcı ve mikrobik bir hastalık değildir.
Vücudun bir yerinden diğer bölgeye de bulaşma olmaz.
Sık görülen bir deri hastalığıdır. Toplumun yaklaşık %
1-3 ünde görülür. Birçok hastada 30-40 yaşlarında
başlar. Kadınlarda erkeklerden daha erken yaşta
başlama eğilimindedir. Ancak her yaşta görülebilir.
Yalnızca ABD de 4.5 milyondan fazla insanda
görülmektedir. Erkek ve kadında yaklaşık olarak eşit
oranda görülür. Hastaların yaklaşık üçte birinin
ailesinde en azından bir hasta daha olması, genetik bir
bağlantı olabileceğini düşündürmektedir. Hastalık
bazen şiddetlenirken, sedef hastalığında bazen
bulgular azalır veya tamamen ortadan kalkabilir. Deriye
yapılan travmalar, kesiler, yanık, böcek sokması
hastalığın alevlenmesine sebep olabilir. Kanser
tedavisinde kullanılan savunma sistemini baskılayan
ilaçlar, romatizmal hastalıklar, enfeksiyonlar, alkol ve
sigara kullanımı, şişmanlık, stres, genel durum
bozuklukları, aşırı soğuk da alevlendirici etkenlerdir.
Puberte ve menopozda pik yapması hormonal
faktörlerin önemini göstermektedir. Güneş genellikle
yararlıdır ancak küçük bir grup hastada yoğun güneş
ışığı ile lezyonlar alevlenir ve bu hastalar yazın
şikâyetlerin arttığından yakınırlar. Havuç, domates, taze
meyve ve beta-karoten alımıyla psoriasis arasında ters
bir ilişki saptanmıştır. Lityum, Beta bloker ve
Antimalaryal ilaç kullanımı ve sistemik ve bazı harici
kortikosteroidlerin dozunun düşürülmesi psoriasisi
alevlendirebilir.
Psoriasisin birçok tipi mevcuttur . En sık görülen tipi
olan P.vulgaris vakaların yaklaşık %80’ini
oluşturur. Bu tipde lezyonlar daha çok gövde, dirsek,
diz, kafa derisinde, görülür.
Flexural veya invers psoriasis derinin katlantı
yerlerinde düz ama inflamasyon gösteren yamalar
şeklindedir. Özellikle koltukaltı göğüs altı ve genital
bölge çevresindedir. Terleme ve tahrişten etkilenir
Mantar enfeksiyonlarına duyarlıdır.
Guttat psoriasis deride ufak kırmızı noktacıklar
şeklindedir ve sıklıkla vücudun geniş alanlarını kaplar.
Büyük olasılıkla streptokoksik boğaz enfeksiyonu ile
birliktedir. Çocuklarda sık görülen bir formdur.
Püstuler psoriasis bakteri içermeyen yumrular
şeklindedir. Bu püstüller kırmızı bir deri ile
çevrelenmiştir. Bu bazen yalnızca ellerde ve ayaklarda
görülebileceği gibi tüm vücutta yaygın yamalar
şeklinde de olabilir.
Tırnak psoriasisi el ve ayak tırnaklarının
görünümünü etkiler. Daha çok el tırnaklarında daha az
bir kısmında ise ayak tırnaklarında toplu iğne başı
büyüklüğünde çukurlaşmalar, çizgiler, tırnakta
kalınlaşma, sararma görülmektedir. Tırnağın gevşemesi
veya parçalanması veya tırnak altındaki derinin
kalınlaşması görülebilir. Bu tip psoriasisde eklem
tutulumu görülebilir. Eklem yerlerinde ağrı ve yanma
olabilir.
Eritrodermik psoriasisde deride yaygın bir
kırmızılaşma ciddi kaşıntı ve hatırı sayılır bir ağrı ve
rahatsızlık vardır. Bu psoriasis tipi ölümcül olabilir aşırı
inflamasyon ve deri soyulması derinin ısı
regülasyonunun ve derinin koruyucu bariyer özelliğinin
kaybedilmesine neden olur. Psoriasisin çok ciddi bir
formudur.
Psoriyazis Tanısı
Tanı genellikle derinin görünüşüne göre konur Ancak
bazen ayırıcı tanı için deriden biyopsi almak gerekebilir.
Yapılan testler daha çok diğer hastalıkların dışlanması
içindir. Hastanın normal yaşamına dönmesini
sağlayacak tedaviye biran önce başlanması önemlidir.
Psoriyazis Tedavisi
Klasik tıbbi tedavi
Bu tedavide öncelikle alevlenmeler engellenmeye
çalışılır. Derisinin kuruması engellemek için nemlendirici
bazı krem ve losyonlar kullanılabilir. Derideki bu kalın
kabuğu etkili salilisilik asit içeren bazı karışımlar,
ağaç katranı, ayrıca D3 vitamini (calcipotriol)
türevleri ve kortizonlu, anthralinli pomatlar
kullanılmaktadır. Oral veya harici Retinoik asid
tedavisi diğer bir seçenektir. Ultraviole ile tedavi de
yararlı olabilmektedir.(PUVA veya darband UVB)
Özellikle son dönemde dar band ultraviyole ve
excimer lazer tedavileri ile başarılı sonuçlar
alınmaktadır. Ayrıca methotrexat veya siklosporin
bazı kanser ilaçları da özellikle eritrodermik veya
eklemleri tutan formlar için kullanılabilmektedir.
Tedaviler genellikle kombinasyonlar şeklinde
uygulanmaktadır. Methotreksat sıklıkla kullanılmakta
ancak yan etkilerini azaltmak için folik asitle birlikte
verilmesi önerilmektedir. Siklosporin tedavide hızlı etki
gösterir ancak çok fazla yan etkisi olduğu için kullanımı
çok sınırlıdır.
Acitretin bir tür retinoiddir 1980 li yıllardan beri diğer
ilaçlara cevap vermeyen ağır psoriasis hastalarının
tedavisinde kullanılmaktadır. Ancak çok fazla yan etkisi
olabileceği bilindiğinden hastanın dikkatli bir şekilde
izlenmesi gereklidir. Ayrıca gebelerde kullanımı
teratojenik etkileri nedeni ile kontrendikedir.
Biyolojik Ajanlarla Tedavi
Son dönemde, geleneksel tedaviden farklı olarak çok
daha spesifik, psoriasisden sorumlu olan vücut T
hücresi ve inflamatuar sitokinlerin aktivasyonunu
engelleyen ve sorumlu T hücrelerini azaltan, savunma
sistemini baskılayıcı olan biyolojik ilaçlar kullanılmaya
başlanmıştır. Mevcut uygulamalardan hastaların
memnuniyetsizliği ve toksisite nedeniyle bu ihtiyaç
doğmuştur. Bu biyolojik ilaçlar daha spesifik etkili
olduğu için klasik ajanlardan daha az toksik etkileri
vardır.
Şu an için psoriasis tedavisinde kullanılan biyolojik
ajanlar:
Tumor nekrozis faktor-alfa (TNF-alpha)
inhibitörler, Cimzia Embrel Humira Remicade Simponi
ve Simponi aria Interlökin-12 ve -23 (IL-12/23)
inhibitörleri, Stelara Interlökin-17 (IL-17)
inhibitörleri
Cosentyx ,Taltz ve Siliq T hücre inhibitörleri Orencia
Interlökin-23 (IL-23) inhibitörleri Ilumya Skyrizi
ve Tremfya
Yapılan bir çalışmaya göre dermatologların çoğu
psoriasis tedavisinde özellikle orta düzey vakalarda
biyolojik ilaçları daha fazla kullanmaktadır.
"Etanersept" bu tür ilaçlar arasında en sık kullanılan
olsa da, "adalimumab" nın payı da belirgin olarak
artmaktadır.
Etanercept (Enbrel). 3 ay boyunca haftada 3 kez
deri altına enjeksiyon şeklinde kullanılır. Sonra haftada
bir kullanılır.
Deri tahrişi ve döküntü gibi yan etkileri olabilir. Multipl
skleroz, immun sistemde zayıflama, hepatit B, veya
kalp yetmezliği varsa kullanılmaz.
Adalimumab (Humira), infliksimab ve etanercept'in
ardından FDA tarafından onaylanmış bir TNF
inhibitörüdür. Adalimumab üretiminde insan
monoklonal antikoru kullanılmıştır. 2008 yılında FDA
adalimumab'ın Romatoid Artrit, Psoriatik Artrit,
Anklozan Spondilit Crohn ve Sedef hastalığı ve juvenil
idiyopatik Artrit tedavisini onaylamıştır. İki haftada bir
deri altına uygulanır. Kalp yetmezliğinde veya multipl
sklerozda kullanılmamalıdır. Ağır, bazen ölümcül
olabilen tüberküloza, lenfomaya ve lupus benzeri
sendromlara neden olabilir.
Infliksimab (Remicade). Doktor tarafında IV olarak
verilir. 2-3 saat sürebilir. Ardından 2. ve 6. haftalarda
tekrarlanır. Daha sonra 8 haftada bir uygulanır.
Ustekinumab (Stelara). Bir enjeksiyon yapılır. 4
hafta sonra tekrarlanır. Daha sonra 12 haftada bir
uygulanır. Enfeksiyonlara, kansere neden olabilir.
Nadiren ölümcül olabilen posterior lökoensefalopati
yapabilir.
Certolizumab (Cimzia). Doktor tarafında IV olarak
verilir. Daha sonra iki haftada bir yapılır. kansere ,
enfeksiyonlara, kalp yetmezliğine ve lupus benzeri
sendroma neden olabilir. Kanama ve morluklar
yapabilir.
Golimumab (Simponi). Hasta kendisi ayda bir kez
kullanır. Enfeksiyonlara, lenfomaya ve diğer kanserlere,
kalp yetmezliğine ve karaciğer sorunlarına neden
olabilir.Kanama ve morluklar yapabilir.
Apremilast (Otezla). Aslında biyolojik ajan değildir.
Ancak, immun sisteme etkilidir. Günde bir veya iki kez
alınan bir tablettir. Psoriazis plaklarındaki kızarıklığı,
kalınlaşmayı ve kabuklanmayı azaltır.
Depresyon ve intihar eğilimi ile ilişkili olabileceği
düşünülmektedir. Diare, kusma, üst solunum yolu
enfeksiyonu, başağrısı gibi yan etkileri olabilir. Kilo
kaybına neden olabilir.
Biyolojik temelli tedavilerin ortaya çıkışı büyük ölçüde
psoriasis tedavisini de geliştirmiştir. Son on yılda
yalnızca sedef için bile pek çok biyolojik tedavi ortaya
çıkmıştır. Daha önce alefasept ve efalizumab gibi
ajanlar T-hücrelerinin aktivasyonunu ve göçünü
bozarken daha sonra ortaya çıkan infliximab,
etanercept, ve adalimumab gibi ajanlar TNF-α yı hedef
almıştır. Son zamanlarda, Ustekinumab ve Briakinumab
gibi yeni biyolojik ajanlar IL-12 ve IL-23 tarafından
paylaşılan p40 alt birimini hedef almaktadır. Ancak bu
grup ilaçların savunma sistemini baskılayıcı ve tümör
oluşturucu etkileri yönünden dikkatli ve kontrollü
kullanılması gerekmektedir.
Her ne kadar biyolojik ilaçların kullanımı artsa da hala
psoriasisde en sık reçetelenen ilaçlar topikal ajanlardır.
Calcipotriene ve betametazon dipropionat karışımı
ilaçlar çok sık reçetelenmekle birlikte, clobetasol
propionate bazı durumlarda daha avantajlı olabilir.
Oral ajan kullanımı hastalığın hastalığın şiddeti ile artsa
da ağır psoriasisi olanların yalnızca üçte biri oral ilaç
kullanmaktadır. Metotreksat ve acitretin psoriasis
tedavisinde en sık reçetelenen oral ilaçlardır. Herbirinin
kendine özgü avantaj ve dezavantajları vardır. Oral
ilaçlara benzer bir şekilde Fototerapinin psoriasis
tedavisinde kullanımı hastalığın şiddeti ile artar.
Hastaya psoriasisin kronik bir hastalık olduğu
tedavisinin yaşam boyu sürebileceği anlatılmalıdır.
Dermatoloji &
Estetik
Dermatoloji