© WWW.CILTUZMANI.COM Copyright © 2007 [ciltuzmani.com]. All rights reserved
Gebelikte Cilt
Hastalıkları
Gebelik süresince kan hormon seviyesi
değişiklikleri ve fizyolojik bazı değişikliler oluşur.
Bunlarla birlikte ya da bunların bir sonucu olarak
bazı deri değişikliklerine de rastlanmaktadır.
Melasma ve stria gravidarum gibi değişiklikler
normal karşılanır. Ancak vücut savunma sistemi
ile ilgili olduğu düşünülen başka cilt problemleri
de ortaya çıkmaktadır. Hamilelik döneminde
önceden var olan bazı cilt hastalıklarında
düzelme görülebileceği gibi bazen daha da
kötüleşmesine neden olabilir.
Gebelikteki Normal Deri
Değişiklikleri
Hemen her gebelikte hormon değişikliklerine (MSH)
bağlı ciltte koyulaşma görülür. Meme başında, genital
koltuk altı ve kalçanın iç kısmındaki bölgelerde
koyulaşma daha belirgindir. Gebelik maskesi olarak
bilinen “melazma” veya kloazma ise gebeliğin ikinci
yarısında görülür. Güneş ışınları, yüzde görülen bu
lekelenmeyi daha da arttırır. Karnın ortasında oluşan
kahverengi çizgi “ Linear nigra” , doğum sonrası
kloazma gibi muhtemelen bir süre sonra kaybolacaktır.
•
Gebelikte benlerin ve çillerin renklerinde
koyulaşma görülebilir. Kolların ve meme altında
et beni oluşabilir.
•
Gebelikte saç miktarında artış görülür. Ancak
doğum sonrası birkaç ay sonra telogen effluvium
veya androjenetik alopesi tipinde saç dökülmesi
artar. Hirsutizm (diğer kıllarda artış) görülebilir.
•
Tırnaklarda kırılma ve batma şikâyetleri ayak
şişlikleri birlikte artar. Tırnak altı kalınlaşması,
onikolizis, yatay çizgilenme kolay kırılma görülür
•
Stria distansea (gebelik çatlakları) gebeliliğin son
aylarında görülür, böbrek üstü bezi aktivitesindeki
artışa bağlanmaktadır önce rengi pembe kırmızı
iken doğum sonrası beyazlaşır. En çok karın
bölgesi göğüs ve uylukta görülür.
•
Gebelikte artmış ekrin ter bezi (normal ter bezi)
fonksiyonuna karşın , apokrin ter bezi (koltuk altı,
kasık) fonksiyonu azalmıştır.
•
Gebelikte görülen damar değişiklikleri, yüksek
östrojen hormonuna bağlanabilir. Örümcek
şeklinde (spider anjiom) ufak damar bozuklukları,
ve avuç içi kızarıklığı, %70 görülür ve doğum
sonrası birkaç ay içerisinde yok olur.
Hemanjiomlar, pyojenik granuloma veya glomus
tümörü ortaya çıkabilir. Kan miktarının artması ve
uterusun baskısı, dolaşımı yavaşlatır genişlemiş
toplardamarlara bağlı varis oluşur veya eski
varislerde artış görülebilir . Hemoroid gelişebilir.
•
Gebelikte, kan yapımı artar yüzün daha kırmızı ve
canlı görünmesine neden olur. Cilt yağ oranında
artışa bağlı yüz daha parlak hale gelir. Apokrin ter
bezi salgısında azalmaya karşın genel olarak
terleme artar, yüzde kol ve bacaklarda şişlik, iz
bırakmayan ödem, dişetlerinde büyüme ve
kızarıklık görülebilir.
Gebeliğin Deri Hastalıkları
Üzerine Etkileri
Hücresel savunma sistemi bozulmasına bağlı: Kandida,
lepra, herpes simpleks, kondiloma gibi hastalıklar,
gebelikte daha sık görülmekte veya şiddetleri
artmaktadır. Yüksek östrojen seviyesine bağlı olarak
“akrodermatitis enteropatika”, porfirya kutanea tarda
gibi hastalıklar şiddetlenebilir. Pemfigus tipleri de
gebelikte şiddetlenebilir veya ilk kez ortaya çıkabilir.
Malign melanom gebelikte hızla kötüleşir, Akne vulgaris,
atopik dermatit gebelikte düzelme gösterirler. Psoriasis,
SLE gibi hastalıklar, düzelme ya da kötüleşme
gösterebilirler.
Gebelikte Düzelme Görülebilen
Cilt Hastalıkları
1. Akne
2. Atopik dermatit
3. Fox-Fordyce hastalığı
4. Hidradenitis suppurativa
5. Psoriasis
6. Romatoid artrit
7. Sarkoidozis
Gebelikte Kötüleşebilen Cilt
Hastalıkları
1. Enfeksiyonlar: Candida vajinitis, kondiloma
akuminata, herpes simpleks, lepra, pitrosporum follikulit,
trikomonas, Varisella Zoster V
2. Savunma sistemi hastalıkları: Dermatomyozitis,
polimyozitis, lupus eritematosus, pemfigus vulgaris,
sistemik sklerozis
3. Metabolik hastalıklar: Akrodermatitis enteropatika,
porfiria kutanea tarda
4. Bağ dokusu hastalıkları: Ehlers-Danlos sendromu,
pseudoksantoma elastikum
5. Diğerleri: AIDS, kutaneous T-hücreli lenfoma,
eritrokeratoderma variabilis, herediter hemorajik
telanjektazi, nörofibromatozis
Gebeliğin İntrahepatik
Kolestazı
Gebeliğin intrahepatik kolestazı (karaciğer içi safra
tıkanıklığı) 7-9 aylarda görülür, fakat ilk aylarda da
başlayan olgulara görülmüştür.
Hafif şiddette karaciğer içi safra salgısı bozukluğu
sonucu ortaya çıkar. Sarılıkla birlikte veya tek başına
yaygın kaşıntı, ciltte bir lezyonunun olmaması, safra
tıkanıklığını gösteren kan bulguları ve şikâyetlerin
doğum sonrası gerilemesi tipiktir. Sonraki gebeliklerde
%50 oranlarında tekrarlayabilir. Kaşıntının ardından 4
hafta sonra sarılık ortaya çıkar. Bulantı kusma olabilir.
GIK de kaşıntı kan bilirubininde yükselme (gebeliğin
kolestatik sarılığı) veya normal billuribin seviyesi ile
görülebilir (prurigo gravidarum) Bu tanı konurken
hepatit hastalığı veya karaciğere toksik ilaç kullanımı
olup olmadığı araştırılır. Hafif vakalarda nemlendiriciler
ve Kaşıntı için ilaçlar kullanılabilir. Ciddi vakalarda
kolestiramin ve ursodeoksikolik asit gibi iyon
değiştirici reçineler veya ultraviyole B (UVB) tedavisi
önerilebilir. Hasta K vitamini eksiklikleri kan protrombin
zamanı yönünden takip edilir. Çocuğun hayati riski
bulunması nedeni ile gebeliğin kaşıntılı dermatozlarında
hastanın rutin olarak kolestaz yönünden
değerlendirilmesi önerilmektedir.
Herpes gestasyones:
Gebeliğin pemfigusu olarak bilinen, şiddetli kaşıntılı ve
farklı lezyonlarla karakterli bir hastalıktır. Hastalığın
karın bölgesinde ani başlayan kızarık ve kabarık bazen
minik su toplamaları şeklinde olabilen ( ürtikeryal,
papuloveziküler ) lezyonları çok kaşıntılıdır. Lezyonlar
diğer vücut bölgelerinde de görülebilir. Çok değişik
görünümde (polimorfik) lezyonlar olabilir. İleri dönemde
minik veya daha büyük su toplamaları şeklinde görülen
lezyonlar (vezikül ve bül) artar. Kaşıntı nedeni oluşan
izler bu lezyonlara eşlik eder. Yüksek ateş ve halsizlik
görülebilir. İleri aylarda şiddeti azalabilen hastalık
doğmadan hemen önce ve doğum sonrası sıklıkla
alevlenir. Doğum sonrası haftalar içersinde azalarak
kaybolur. Bazen diğer otoimmun hastalıklara eşlik
edebilir. Mens dönemlerinde ya da doğum kontrol
ilaçlarına bağlı tekrarlama gösterebilir. Düşük doğum
ağırlığı ya da bebek ölümleri görülebilir. Tedavide, ana
ilaç, harici steroidler ya da büllöz dönemde sistemik
steroidlerdir. Antihistaminikler çoğu olguda yeterli
olabilir.
Polimorf Gebelik Erüpsiyonu
(Gebeliğin Kaşıntılı Ürtikeryal Papül ve Plakları)
Gebeliğin toksemik raşı, Gebeliğin toksemik eritemi gibi
isimleri de olan bu hastalık sıklıkla gebeliğin son
aylarında ortaya çıkan, çok kaşıntılı, bir hastalıktır. İlk
gebelikte görülür, doğum kontrol hapı kullanımı ile ya
da sonraki gebelikte tekrarlamaz. Göbek bölgesinde
stria distensalar (çatlaklar) üzerinde ufak kızarık
kabarıklıklarla başlar. Bu kabarıklıklar birbirleriyle
birleşerek, göbek çevresinde geniş, lezyonlar oluşturur,
kalça ve bacak bölgesine de yayılır. Annenin aşırı kilo
alması ya da ikiz gebeliğe bağlı karın bölgesindeki aşırı
gerginliğe bağlı olduğu ileri sürülmekle birlikte konu
tartışmalıdır. Ortalama 6 hafta sürer. Doğum sonrası
birkaç haftada kendiliğinden iyileşir. Hastalık anne ve
bebek için risk oluşturmaz ancak kaşıntı dayanılmaz
olabilir. Kaşıntı için mentol doksepin gibi kaşıntı
gidericiler haricen verilebilir. Tedavide, hafif vakalarda
harici, şiddetli vakalarda sistemik steroidler ve
antihistaminikler kullanılır.
Impetigo herpetiformis:
Jeneralize püstüler psoriasisin gebelik formu olduğu
düşünülmektedir. Gebeliğin son döneminde vücut
katlantı bölgelerinde kızarık plak tarzı lezyonlarla
simetrik olarak başlar. Daha sonra diğer bölgelere de
yayılır. Kaşıntının olmadığı bu lezyonlar üzerinde daha
sonra birbirleri ile birleşme eğiliminde olan püstüller
ortaya çıkar. Ateş, titreme, halsizlik, bulantı, kusma, ishal
ile genel durum bozuk olabilir. Düşük tehlikesi artmıştır.
Kan kalsiyum ve fosfat düzeyi düşük olabilir. Paratiroit
hastalığı olan kadınlarda bu tablo görülebilir. Lezyonlar
çoğunlukla doğumla birlikte geriler ancak sonraki
gebeliklerde tekrarlayabilir.
Pruritus gravidarum
Çok şiddetli kaşıntıya neden olan ve cilt lezyonlarının
olmadığı bir hastalıktır. Nedeni tam anlaşılamamış
karışık bir tablodur. Safra akımında bozukluğa (kolestaz)
bağlı olabileceği düşünülür. Hastalık alerjik
dermatitlerlerle de ilişkili bulunmuştur. Lezyonlar kol
ve bacakların dış yüzlerinde ve nadiren karın
bölgesinde kızarık kabarıklıklardan oluşur. Yer yer
kabuklanmalar ve kaşıntı izleri bulunabilir. Tüm gebelik
süresince görülebilir, nadiren gebelik sonrası aylarca da
devam edebilir. Genellikle kaşıntı ve kolestaz doğumdan
sonra düzelir. Sonraki gebeliklerde tekrarlayabilir.
Tedavide çoğu olguda, harici steroidler ve sistemik
antihistaminikler kullanılır. Anne ve bebeğin sağlığına
etkisi yoktur
Gebelerde Herpes
Herpes bulaşıcı bir hastalıktır etkeni olan herpes simplex
virusun iki şekli vardır. Herpes simplex virus tip 1 (HSV-
1) ve herpes simplex virus tip 2 (HSV-2). Tip 1 ağız ve
burun çevresinde uçuklara sebep olur nadiren genital
bölgeyi de tutabilir. Tip 2 ağrılı genital lezyonlara neden
olur. Önce minik su toplamaları şeklindedir sonra patlar
ve ağrıya neden olur. Her ikisi de başka bir insana direkt
temas ile bulaşır. Antiviral ilaçlar hastalığın hızını keser
ve iyileşmesini kolaylaştırır. Bazen geç gebelikte ortaya
çıkmasını önlemek için kullanılır. Eğer genital herpesi
varsa, bebek muhtemelen doğum sırasında enfekte
olacaktır. Bu annenin ilk enfeksiyonu ise risk daha da
fazla olacaktır. Çünkü anne kanında çocuğu bir miktar
koruyacak olan antikorlar da gelişmemiş olacaktır.
Çocuğun hayatını tehdit eden bu durumdan korumak
çok önemlidir. Bu enfeksiyon gözlere iç organlara ve
beyne zarar verecektir. Sezeryan riski azlatarak yaşam
kurtarıcı olabilir. Doğum sonrası uçuğu olan bir kişinin
direkt teması ile de bebek enfekte olabilir. Uçuğu olan
kişiler çocuğu öpmemeli dokunmadan önce de ellerini
yıkamalıdır. Uçuğu varsa anne bebeği yüzünüzden uzak
tutmalıdır.
Cinsel Yolla bulaşan Diğer
Hastalıklar
Genellikle pek çok kadın böyle bir hastalığı olduğunu
problemler çıkmadan anlamaz. En sık neden Clamidya
enfeksiyonudur. 25 yaş altında sıktır. Kadında tedavi
edilmezse pelvik inflamatuar hastalık (PID) denen
infertiilteye nedeni olan bir tabloya dönüşebilir. Göz
enfeksiyonları körlüğe neden olabilir. Düşük ve erken
doğuma neden olabilir. Doğum esnasında bebeğe
geçebilir. Çocukta pnomoni ve körlüğe giden göz
enfeksiyonlarına neden olabilir. Bir diğer çok bulaşıcı
hastalık Gonoredir. Semptomları çok belirgin
değildir.Vaginal akıntı olabilir. 15-19 yaş arası kadınlarda
sıktır.Tedavi edilmezse bu da pelvik inflamatuar
hastalığa dönüşebilir.Düşük ve erken doğuma neden
olabilir.Yeni doğan bebekte ciddi göz enfeksiyonu
yapabilir. Bu nedenle tüm yeni doğanlar göz damlası
uygulanır. Tedavi edilmezse nörolojik, kardiyovasküler
problemler ve ölüme neden olan sifiliz, anneden
çoçuğa kolaylıkla geçebilir.Düşüklere ve erken
doğumlara neden olabilir. Annede en belirgin bulgusu
genital ağrısız yaralardır. Çocuğa geçerse ve tedavi
edilmezse gözlerde, kulaklarda, karaciğerde, kemik
iliğinde, kemiklerde ,deri ve kalpte problemlere neden
olur. Gebe kadın tedavi edilmiş olsa da bebeğin de
tedavi edilmesi gerekir.
Gebeliğe Bağlı Diğer Cilt Hastalıkları
Tartışmalı olmakla birlikte gebelikle ilişkisi olduğu düşünülen “Gebeliğin otoimmun progesteron dermatiti,”
progesterona karşı gelişen aşırı duyarlılığa bağlıdır ve deri testi ile kolayca tanısı konabilir. Diğer bir hastalık
“Gebeliğin liner IgM dermatozu” gebelik son dönemde görülen çok kaşıntılı bir hastalıktır. Kollarda, bacaklarda
ve gövdede kırmızı kabarıklıklar görülür. Şikâyetler doğum sonrası geriler.
Gebeliğe Özgü Cilt Hastalıkları
1. Gebelik intrahepatik kolestazı
2. Pemphigoid gestationis / herpes gestationis
3. İmpetigo herpetiformis
4. Gebeliğin Kaşıntılı ürtikeryel papul ve plakları
(PUPPP)/Polimorfik gebelik döküntüsü (PEP)
5. Pruritus Gravidarum (Gebelik kaşıntısı) kaşıntılı folikülitisle beraber
olabilir.