© WWW.CILTUZMANI.COM Copyright © 2007
[ciltuzmani.com]. All rights reserved
Uzmanından en tarafsız kaynak.
Terleme
Bozuklukları
Aşırı Terleme (Hiperhidroz)
Vücudumuzda 2-6 milyon civarında ekrin ter bezi
vardır. Ekrin ter bezleri termoregülasyon gibi önemli
bir görevi üstlenmiştir. Ancak hiperhidroz herhangi bir
kişinin aşırı ve beklenmedik şekilde terlediği tıbbi bir
durumdur. Hiperhidroz olan kişiler sıcak olmayan
havada ve dinlenme durumunda bile terleyebilirler.
Aşırı terlemeden bahsederken daha çok ekrin ter
bezlerinden bahsediyoruz. Her iki ter bezinden kısaca
bahsedelim.
•
Ekrine ter bezleri epidermisin alt kısımlarından
gelişmiştir. Salgı yapan kısmı derin dermiste
kıvrımlı şeklindedir. Ağızları spiral bir kanalla
(acrosyringium) epidermisten geçerek derinin
yüzeyine açılır. Yaklaşık 2.5 milyon ekrin bez
vardır. Her yere dağılmıştır ama el ve ayak ayaları
koltuk altı ve alın gibi bölgelerde daha boldur. Bu
bölgelerde ısı dışında psikolojik etki de önemlidir.
Sempatik (kolinerjik) sinir sistemi ile kontrol edilir.
•
Apokrin ter bezleri de epidermisden gelişir.
Kanalları kıl folikülüne açılır. Ekrin bezlerden daha
büyüktür. En bol bulundukları yerler koltuk altı,
genital bölge ve meme başı bölgesidir. Bez
hücresindeki salgı, hücrenin uç bölgesinden, bir
kısım sitoplâzma ile birlikte atılır. Üretildiğinde
kokusuzdur. Bakteri bulaşması ile kokulu hale gelir.
Bu bezler sempatik (adrenerjik) sinir sistemi ile
yönetilir. Apokrin bezler aslında memelilerin
seksüel koku bezleridir.
Aşırı Terlemenin Nedenleri
Terleme vücudun serin kalmasına sağlayan bir
sistemdir. Çoğu durumda, tamamen doğaldır. İnsanlar
sıcak ortamlarda, egzersiz yaparken ya da, sinirli,
heyecanlı olduğunda, utandığı, korktuğu durumlarda
daha fazla terler.
Ancak, aşırı terleme bunlar gibi bir tetikleyici olmadan
da ortaya çıkar. Hiperhidroz ter bezlerinin aşırı
aktivasyonu sonucu oluşmaktadır. Kontrol edilemeyen
bu terleme, hem fiziksel hem de duygusal olarak
önemli rahatsızlıklara yol açabilir.
El ve ayak tabanı terlemesi Emosyonel
(duygusal) hiperhidroz;
Koltuk altı terlemesi de olabilir. Hava sıcaklığı arttığında
daha fazladır. Sıkıntı stres korku gibi emosyonel
nedenlerle görülür. Ancak sürekli görülüyorsa bu
emosyonel değildir.
Aşırı terleme, el, ayak ve koltukaltını etkilediğinde,
buna primer (birincil) veya fokal hiperhidroz denir.
Primer hiperhidroz nüfusun % 2-3'ünü etkiler, ancak
bu durumdaki hastaların %40'ından daha az bir
bölümü tıbbi yardım istemektedir. Primer hiperhidroz
olgularının çoğunda hiçbir sebep bulunamaz. Bu
aileden gelen bir özellik olabilir.
Eğer terleme başka bir tıbbi durumun bir sonucu olarak
ortaya çıkarsa, buna sekonder (ikincil) hiperhidroz
denir. Bu durumda terleme vücudun her yerinde
olabileceği gibi yalnızca bir alanda da olabilir.
Tat Duyusuna bağlı Hiperhidroz ( Gustatory
Hiperhidroz )
Alin, ağız çevresi ve burunda görülen bu terleme
baharatlı yiyecekler ve sıcak içecekler sonrası terleme
olur. Bu tür terleme sempatik sinirleri uyaran bir
nedenle de olabilir.
( Pancoast tümorü ). Sensoryal nöropati (Şeker
hastalığındaki gibi) ve parotis bezi hastalığında da
benzer terlemeler olabilir.
Bölgesel hiperhidrozis yapan diğer
nedenler.
Glomus tümörü, blue rubber bleb nevus, hemangiom
ve POEMS sendromunda(polinoropati, organomegali,
endokrinopati, M protein, ve cilt bulguları) bölgesel
terlemeler olabilir. Tek taraflı palmar hiperhidroz ise
spinal kord tümörlerinde görülür.
Genel hiperhidroz
Sıcak nemli hava, ateşe neden olan hastalıklar,
hamilelik, menopoz, şeker hastalığı, lenfoma,
hipoglisemi, akromegali, parkinson hastalığı,
feokromositoma, hipertiroidi ve salisilizm genel
hiperhidroz yapabilir.
Sekonder hiperhidroz (başka hastalıklara bağlı aşırı
terleme) nedenleri,
Akromegali
Anksiyete durumları
Kanser
Karsinoid sendrom
Bazı ilaçlar ve madde bağımlılığı
Glikoz kontrol bozuklukları
Kalp hastalığı
Hipertiroidi
Akciğer hastalığı
Menopoz
Parkinson hastalığı
Feokromositoma
Omurilik yaralanması
İnme
Periferik sinir hastalıkları
Tüberküloz veya diğer enfeksiyon
Civa zehirlenmesi
Alkol
Kahve Çay
Bazı yiyecekler ve baharatlar
Terleme için yapılan testler:
Aşırı terleme tanısı için bir dizi test de kullanılabilir.
Nişasta-iyot testi. Bir iyot çözeltisi terli bölgeye
uygulanır. Kuruduktan sonra bu alana nişasta serpilir.
Terlemenin olduğu yerlerde nişasta iyot kombinasyonu
koyu mavi renge dönecektir.
Kağıt testi. Özel bir kâğıt etkilenen alana teri emmesi
için bastırılır. Kâğıdın ağırlaşması daha fazla ter
biriktiğini gösterir. Bu ölçülerek terleme miktarı
saptanabilir.
Aşırı Terlemenin Tedavisi
Antiperspiranlar
Aşırı terleme ter kanallarının tıkayan güçlü anti-
perspirantlar ile kontrol edilebilir. Bu % 10-15
alüminyum klorür hekzahidrat içeren ürünler, koltuk altı
terlemesinde ilk seçenekler olarak düşünülebilir. Bazı
hastalara gece etkilenen bölgeler üzerine uygulamak
için daha yüksek doz alüminyum klorür içeren bir ürün
reçetelenebilir. Antiperspiranlar cilt tahrişine neden
olabilir Yüksek dozda alüminyum klorür giysilere zarar
verebilir Not: Deodorantlar terlemeyi önlemez, ama
kötü vücut kokusu azaltılmasında yardımcıdır.
İlaçlar
Glikopirrolat gibi antikolinerjik ilaçlar, (Robinul, Robinul-
Forte) ter bezlerinin uyarılması önlemeye yardımcı olur.
Bazı hastalarda etkili olmasına rağmen, bu ilaçlar için
diğer tedaviler kadar çalışma yapılmamıştır. Yan etkileri
arasında, ağız kuruluğu, baş dönmesi, çarpıntı,
kabızlık, ve idrar yapma ile ilgili sorunlar
bulunmaktadır. Beta-blokerler veya benzodiazepinler
strese bağlı terlemeyi azaltmaya yardımcı olabilir.
İyontoforez
Bu FDA onaylı prosedürde geçici olarak ter bezini
durdurmak için elektrik akımı kullanır. El ve ayak
terlemelerinde en etkili yöntemdir. Eller ve ayaklar su
dolu bir kaba konur ve ardından hafif bir elektrik akımı
geçirilir. Hasta hafif bir karıncalanma hissedene kadar
elektrik akımı giderek arttırılır. Tedavi 10-20 dakika
sürer ve birkaç seans gerektirir. Deride çatlaklar ve su
toplamaları gibi yan etkiler çok nadir görülür.
Botulinum toksin tip A (Botox veya Dysport)
FDA tarafından primer aksiller hiperhidrozis denen
şiddetli koltuk altı terlemesi tedavisi için onaylanmıştır.
Küçük dozlarda saflaştırılmış botulinum toksini, koltuk
altına enjekte edilerek terlemeyi uyaran sinirler geçici
olarak bloke edilir. Enjeksiyon yerinde ağrı ve grip
benzeri yan etkileri olabilir. Eğer aşırı terleyen diğer
bölgelere de uygulanmasını istiyorsanız bunu
doktorunuzla konuşmanız gerekecektir. Botulinum
toksini avuç içlerindeki terleme için kullanıldığında
geçici hafif güçsüzlük ve şiddetli ağrıya neden olabilir.
Endoskopik Torasik sempatektomi (ETS).
Vücutta terlemeden sorumlu olan otonomik sempatik
sinir sistemine endoskopik cerrahi bir müdahale yapılır.
Ağır vakalarda, diğer tedaviler başarısız olduğunda
gangliyonun çıkarıldığı sempatektomi olarak bilinen bu
minimal invazif cerrahi işlem hastaya önerilebilir. Bunun
dışında koterle tahrip ederek sinir kesilerek veya klipsli
olarak da aynı işlem uygulanabilir. İşlem vücudun aşırı
terleme sinyalinin iletilmesini engeller. Genellikle avuç
içi terlemesi normalden çok daha fazla olan hastalara
uygulanır. Ayrıca yüzün aşırı terlemesi için de
kullanılabilir. ETS koltuk altı terlemesinde fazla etkili
değildir. Operasyon sonrası yüzde ve diğer bölgelerde
terleme daha fazla olabilir. Ayrıca vücudun alt yarısında
refleks terleme denen sürekli bir terlemeye de neden
olabilir. Bazen kalp hızında azalma gibi yan etkiler de
görülebilmektedir.
Ter bezlerinin çıkarılması,
Liposuction tekniğinden adapte edilerek ter bezlerinin
%30 kadarı uzaklaştırılabilmektedir.
Perkutan sempatektomi
Deri üzerinde fenol enjekte edilerek sinir bloke edilir.
Alternatif
Şimdilik bizim önermediğimiz ama terleme için halk
arasında kullanılan başka yöntemler de vardır. Ada
çayı, sarıpapatya, kedi otu gibi bitkisel ilaçlar ve
çayların yanı sıra, akupunktur ve hipnoz da bu amaçla
kullanılmaktadır.
DİĞER TERLEME BOZUKLUKLARI
Terlememe, Az terleme
Terlemenin olmamasına anhidroz, az olmasına ise
hipohidroz denir.
Sebepleri; Anhidrotik ektodermal displazi, multipl
melanoma, iktiyozis, sjogren sendromu, atopik
dermatit, sedef hastalığı, hipotrioidi, siringomiyeli,
lepra, ilaçlar (antikolinerjik, morfin) olabilir.
Tedavisi nedene yönelik olarak yapılır.
Bromhidroz
Kötü kokulu terlemeye bromohidroz denilir. Özellikle de
soğan, sarımsak, çemen, pastirma, sucuk gibi kokulu
gıdaların alımına bağlı. Ekrin ter bezlerinde rahatsız
edici bir koku olabilir.
Ekrin ve apokrin ter normalde kokusuzdur. ancak
bakteriyel nedenlerle kokulu bir hal alabilir. Apokrin ter
bezlerindeki androjen hormonu, sıklıkla
corynobacterium denen bir bakteri veya diğer
bakterilerle ile koku oluşumuna neden olur. İlaçlar ve
yiyecekler diğer koku nedenleridir.
Balık kokusu hastalığı: (trimethylaminuria)
ter bezlerinden idrardan ve akciğerden çok rahatsız
edici kokuya sebep olan tersiyer amin trimetilamin
salgılanmaktadır. Primer olarak genetik bir hastalık
sonucu enzim eksikliği neden olur ancak İkincil olarak
kör barsak sendromu üremi ve karaciğer
hastalıklarında aşırı miktarda trimethylamine
yüklenmesine bağlı da görülebilir. Karnitin ve kolin
içermeyen diyet. metronidazol ve neomycin gibi
antibiyotikler bir süre işe yarayabilir. Kömür ve bakır
klorofilin ile yapılan çalışmalar vardır.
Kromhidroz
Terin renkli olmasıdır. Sarı, mavi veya yeşil olabilir
toplumun %10 unda görülür.Apokrin ter bezindeki
lupofuksin pigmentine bağlı olabilir. İleri yaşlarda
azalabilir. Bazen anne sütünün renkli olduğu da
görülebilir. Pseudo (Yalancı) kromohidrozis ise ilaçlara
(Rifampisin, Clofazimine vb) oluşabildiği gibi dışarıdan
gelen maddelerin terle birleşmesine de bağlı olabilir.
(bakir madeninde çalışanlarda). Karaciğer hastalığı ve
hiperbilluribinemilerde ter renkli olabilir. Bakterilerin
pigmentlerine bağlı psödokromohidrozis görülebilir.
Harici kapsaisin ve botox tedavide kullanılabilir.
Miliarya
Aşırı çalışan ekrin ter bezinin boşaltma kanalının
tıkanması sonucu oluşan tabloya
miliarya denir.
1-Yüzeyel Miliarya
Miliarya Kristalina:(Sudamina) Kanalın dış kısmı
korneum katmanı düzeyinde tıkanır. Vezikül denen
minik su toplamalarından yüzlerce vardır. Kaşıntı
olabilir ve genellikle kendiliğinden çok kısa sürede
iyileşir.
2- Derin Miliaryalar
Hastaların düzelmesi daha uzun zaman alır. Bazı
hastalarda ısı regülasyon sistemi bozulduğundan sıcak
şoku denen durum gelişebilir. Hastanın serin bir yere
alınması gerekir.
Miliarya Rubra : Kanal epidermis iç kısımda tıkanmıştır.
Kızarıklık, kabarıklık ve minik su toplaması seklindedir,
hafif kaşıntı vardır, ağrı olabilir.
Miliarya profunda: Kanal biraz daha aşağıda tıkanır.
Kaşıntı yoktur, ten renginde bazen pembe kabarıklıklar
verdır, bazen ağrı olabilir. Semptom vermeden, akne
benzeri bir görünüm oluşturabilir.
Miliarya püstülosa: Genellikle katlantı bölgelerinde
kanalın tıkanması ile oluşan bakteri içermeyen
püstüllerdir.
Fox–Fordyce hastalığı
Fox-Fordyce hastalığı nadir görülen, koltuk altı apokrin
ter bezinin tıkanması veya yırtılması sonucu oluşan,
kaşıntılı, kıl folikülü ağızlarında kabarıklıklar ve
veziküller ile karakterize bir problemdir. Kadınlarda
puberte sonrası ve menopoz sonrası sıktır. Erkeklerde
ve çocuklarda da görülebilir. Kaşıntı kuvvetlidir kasık
genital bölge ve memelere uzanabilir. Koltuk altı kıl
kaybı oluşabilir.
Tedavisinde oral kontraseptivler antiandrojenler
kullanılır. Harici kortikosteroidli kremler düzelme
sağlayabilir.
Hidradenitis Suppurativa (HS) Akne
Inversa
Önceden apokrin bezi hastalığı olarak bilinse de artık
kıl folikülünden kaynaklandığı düşünülmektedir.
Başlangıç lezyonu kıl folikülünün blokajı ile gelişir. HS
hastalığı, akne konglobata, saçlı derinin dissekant
sellüliti ile "foliküler okluzyon triadı" denen bir hastalı
oluşturabilir. Hastalık puberte sonrası başlar. katlantı
bölgelerini özellikle de koltuk altı kasık gibi apokrin
bezinin çok olduğu yerlerde görülür. Androjenler, ısı ve
nem kıl folükülün tıkanmasını kolaylaştırır ancak
mekanizma tam olarak bilinmiyor. Şişman kişilerde
daha sık görülür. Çift komedom görülmesi HS için
tipiktir. Deri üstüne açılmadan deri altında birbirleri ile
birleşirler. Kanallar genişler yırtılır ve enfekte olur nodul
ve apseler gelişir.
Bunu kist ve sinüs denen boşlukların oluşması izler.
Hastalık kroniktir; buda sekonder enfeksiyonların
gelişmesini sağlar. Akıntılardan antibiogram yapılarak
tetrasiklin ve eritromisine hassasiyeti ölçülür.
Tedavide antibiyotikler ve retinoidler kullanılabilir.
Dirençli hastalarda bu bölgenin cerrahi olarak
temizlenmesi de düşünülmelidir.
Syringoma
Syringomalar benign tümörlerdir ekrin bezlerin
farklılaşması ile gelişir. Kadınlarda sıktır. Pubertede
başlar. Çok sayıda sarımsı veya cilt renginde küçük sert
kabarıklıklardır. Sıklıkla göz çevresinde yerleşmişlerdir.
İki taraflı görülür. Siringomalar koltuk altı göbek çevresi
ve genital bölge gibi diğer yerlerde de görülebilir. Düz
yüzeyli siğiller, trikoepitelioma, adenoma sebaceum,
ksantelezma ve ksanthomlar ile karıştırılabilir. Gövde
üzerinde yaygın granuloma annulare ile ayırıcı tanısı
yapılmalıdır. Tedavi sonrası tekrarlama olasılığı
yüksektir.
Dermatoloji &
Estetik
Dermatoloji